7 Haziran 2010 Pazartesi

KİMLİKLERİMİZ


Hepimiz birer hırsızız. İnsanların yaşama hakkını satın alıyoruz ellerinden. Üstelik de karşılıksız bir alış-veriş bu. Kimimiz büyük bir pay çıkartıyor kendisine, kimimiz daha küçük. Satın alma olgusu ise değişmiyor.

İnsanlar aç, insanlar çıplak. Çünkü onların payına düşenleri aç gözlülük gaspediyor. Basit yaşamayı beceremiyoruz. Bizim doyumsuzluğumuz başkalarını açlığa terkediyor, göremiyoruz.

Tüm bunlardan şikayet ederken, sadece seyretmek de neyin nesi? Bunun izahını da yapamıyoruz kendimize. Bazılarımız daha şanslı; yapılan hataların bilincinden çok uzakta yaşamayı becerebiliyor. Benim gibilerse bu alanda, bu ikilemde, midesi bulanarak yaşadığını zannediyor.

25 yaşındayım. Hiç bir şey yapmıyorum. Belki de insanın en temel özelliğini, "tembelliğini" bu duruma bahane ediyorum. Ama bu benim içimi rahatlatmaya yetmiyor. Bir 25 yıl daha yaşasam, yine değiştiremeyeceğim hiç bir şeyi. Bu düşünce kahredici, ancak tembelliğim kadar gerçek.

Çoğumuz birer çöp olarak atılmışız dünyaya, pisliğimizin içinde boğulmayı bekliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder